Küçük bir kız, daha 15 yaşında. Çeşitli ailevi sebeplerden dolayı devlet korumasına alınmış ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun Adana'daki bir yurduna yerleştirilmiş. İsmi iki büyük harf bizler için, yaş durumundan dolayı; G.A. İsmi meçhul 3 yıl boyunca çünkü bir suç işlediği için biz onu tanıyoruz; hırsızlık yaparken yakalanmış zira.
Yurttan kaçıp bir eve hırsızlık için giriyor "G.A."; ancak girdiği evin komşuları, dairenin sahiplerinin tatilde olduğunu bildiğinden, evde birinin dolaştığını görünce polise haber veriyor. Hırsızlık yapmak için girdiği evin bahçesinde saklanmış olarak buluyor onu polisler, onu ve çalmaya çalıştıklarını. Hikayeyi adi bir suç hikayesinden çıkaran da evden aldıkları zaten: Araba radyosu, saç kurutma makinesi ve bir bez bebek... 15 yaşında bir genç kızın, ya da genç kız olmaya başlamış bir küçük kızın hayalleri aslında (ç)aldıkları; kimbilir nasıl bir talihsizlikler serisiyle sahip olamadığı, muhtemelen de olamayacağı hayallerini çalıyor aslında.
Çalıntı eşyalar olarak kaydedilenler polislerin bile içini burkmuş olmalı ki, bir sebepten bahsi geçmiş ve bu olay polis muhabirinin kulağına gitmiş; arka fonda çalınan bebeğin bahçede delil olarak çekilmiş olması muhtemel fotoğrafıyla kocaman bir haber yayınlandı bugün "G.A." için...
Aklımdan silemediğim bir görüntü var şimdi: 15 yaşında bir kız çocuğu, toplasan değeri 100 lira bile etmeyecek, ama belli ki onun için çok değerli bu eşyaları çaldığı için mahkemeye çıkarılacak. Eğer işler yetişkinler için olduğu gibi işliyorsa, muhtemelen evine girdiği aile şikayetçi olmasa bile kamu davası açılacak ve 15 yaşında bez bebek (ç)alan kız mahkemeye çıkacak. Muhtemel ki ceza alacak; belki kısa bir süre için cezaevine girecek ya da cezası yaşı nedeniyle iyice indiğinden, aynı suçu tekrar işlememe şartıyla ertelenecek. Ama her halükarda; haberi okuyanlar için ismi iki büyük harften ibaret olan 15 yaşındaki kız, hayatının bundan sonraki kısmını işlediği bu suçtan ötürü damgalanmış olarak geçirecek; belki de ilerleyen yaşlarında yakalanmayacak kadar "profesyonelleşecek". Özetle, aile olmayı başaramayanların anne baba olması yüzünden baştan talihsiz başlayan hayatı, çok güzel bir mucizeye denk gelmediği sürece talihsizlikler silsilesi halinde devam edecek. -Kötümser olduğumu düşünenlere; gerçekçi sıfatını tercih ederim...
Bir başka görüntü daha var aklımda, evimin 30 metre ilerisinde bulunan özel lisenin öğrencileriyle, ders çıkışlarında karşılaştığım bir gün. Bir sebepten yaklaşık 20 kişilik kızlı erkekli bir güruh halinde çıkmışlar; kızların hepsi makyajlı; saçları sanki dersten değil de kuaförden çıkmışçasına düzgün ve yapılı, alınmış kaşlar, özenle çekilmiş göz kalemleriyle bakışlarındaki çocuksuluğu gizlemeye çalışan küçük kadınlar.
Bir yanda belli ki hiç yaşayamadığı çocukluğunu çaldığı bez bebekle avutmaya çalışan bir genç kız, diğer yanda doyacağından fazla sahip olduğu çocukluktan bir an evvel kurtulup kadın olmaya çalışan yaşıtları.
Ve hepsinin ortasında, onların aynı anda yaşadıkları bir dünya...
Aklımda takılan bir başka çengel var ki şimdi, o da isimlerimizin ilk harfinin aynı olması. Sahi, haber öğesi olarak "15 yaşında 2 büyük harf" olan o yarı yaşımdaki kız, benim adaşım olabilir mi?
hayallerini çalarak gerçekleştirmek isteyen bir kız çocuğu bunun bedelini öderken asıl onun hayallerini çalanların bedel ödememesi ne kadar tuhaf değil mi ?
YanıtlaSiltuhaftan ziyade, 'ayıp', 'utanç verici' vb minvalde sıfatlar daha uygun sanki. insanların çoğu bunu görmüyor, bizim gibi görenler de ya umursamıyor ya da hareket etmekte aciz kalıyor.
YanıtlaSilyazık bize... belki de en doğru sıfat bu!