Sevgili hemcinslerim,
Sizleri anlamakta genel olarak güçlük çektiğimi, zaten büyük çoğunluğunuz biliyor. Bu kadar büyük bir kitleyle iletişemediğime göre olasılıkla sorun bende; bu konuda hiiç bir itirazım yok. Gelin görün ki, aynı dünyada yaşıyoruz ve bir şekilde orta yolu bulmamız gerekiyor.
İşte belki bu durumu çözüme ulaştırabiliriz diye, bir istirhamda bulunmak istiyorum: Duygu ve düşüncelerinizi imalarla anlatmaktan vazgeçin ne olur! İkna olmam adına, lafı ötesinden berisinden dolandırarak anlatmaktan vazgeçin ne olur! Ben düz bir insanım; uzuun uzuun kurduğunuz cümleleri takip edemiyorum. Sonra lafın neresinden tutabilirsem o kadarcık mana ile ortada kalakalıyorum.
Son tahlilde; bir şeyleri sonuca ulaştırmak için benle konuşmayı göze almışsınız. E demek ki öyle ya da böyle konuşulabilen bir insanım; belli bir mantık seviyesinde olduğumu kabul edip kendinize muhatap görebilmişsiniz. Ne düşünceniz varsa lafı uzatmadan açık açık söyleyin, uyuşursak ne ala. Uyuşmazsak da oturur konuşuruz, uydurmaya çalışırız.
Uymayacak gibiyse de kabullenmeye çalışırız; ne olacak sanki?
Bir de, şu nazik öfkenize değinmeden geçemeyeceğim:
Nezaket cümlelerine sığınan ithamlarınızı bir kenara bırakın ne olur. Kızdıysanız, bunu anlatın. Gerekirse kavga ederiz; en fazla içimiz soğur ne olacak? Eğer hakkımdaki duygularınız şiddet içerikli ise, laflarınızı istediğiniz adabı muaşeret sosuna batırmayı deneyin, ben ana temayı kapıp yine de heyheyleniyorum zaten. Varacağım nokta aynı olduktan sonra, o kadar meşakkatli laflarla kendinizi yormanıza ne gerek var? Niyetiniz kabayken cümleleriniz nazik olsa ne yazar? Ben söyleyeyim ne yazacağını; kişilik hanenize kocaman bir "RİYAKAR" yazar.
Velhasıl, yormayalım birbirimizi. Düz olun. Ne anlatmak istiyorsanız onu anlatın. Övmek istiyorsanız övün. Dövmek istiyorsanız şansınızı deneyin! Sonra ben okşanıyor muyum, dayak mı yiyorum anlamaya çalışırken mevzuyu kaçırıyorum, o kadar lafın sonunda hiçbir şey anlatamamış oluyorsunuz.
Günah. Gerek yok. Valla bak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder