Cesur Yeni Dünya


"1906 yılında, Kongo selvasında yakalanan bir pigme New York'taki Bronx Hayvanat Bahçesi'ne getirildi.

Pigmeye Ota Benga ismi verildi ve bir kafesin içinde, bir orangutan ve dört şempanzeyle birlikte halka gösterilmeye başlandı. Uzmanlar kamuoyuna bu hümanoidin eksik halka olabileceğini söylüyor ve bu varsayımlarını teyit etmek için de onu tüylü kardeşleriyle oynarken gösteriyorlardı.

Bir süre sonra Hıristiyan şefkati pigmeyi hayvanat bahçesinden kurtardı.

Her yol denendi, ama hiçbiri işe yaramadı. Ota Benga kurtarılmayı reddediyordu. Konuşmuyor, Yemek masasında tabakları kırıyor, ona dokunmak isteyen herkese vuruyor, hiçbir iş yapmayı beceremiyor, kilise korosunda şarkı söylemeyip susuyor, onunla fotoğraf çektirmek isteyenleri ısırıyordu.

1916 yılı sonunda, on yıllık evcilleştirmenin ardından, Ota Benga ateşin karşısına oturdu, çırılçıplak soyundu, ona zorla giydirilmiş olan giysileri yaktı ve çaldığı bir tabancayla kendi kalbine nişan aldı."

(Eduardo Galeano, Ve Günler Yürümeye Başladı /Mayıs 21)


Dünya tarihinin şahit olduğu vahşetlerin en büyükleri, medeniyet adına gerçekleştirildi.

İnsanoğlunun en sevdiği günah, her zaman kibir oldu.

Diken ve haberciliğin "dikenleri" üzerine

Lafı uzatmadan, direkt olarak konuya giriyorum:

Diken.com.tr sevdiğim bir haber sitesi (genel olarak) ancak bugün "Nasıl habercilik yapılmaz"ın çok açık bir örneğini vermiş bulunmakta. Şöyle ki;

Sitede yer alan habere göre, Obama Suudi Kralı Salman ile G20 zirvesinde yaptığı görüşmede, sitenin kullandığı tabirle "saygıda kusur etmeyerek" aslında demokrasi düşmanı bu ülkeye bir tepkisinin olmadığını ispatlamış ve bu sebeple çok ayıp etmiştir.

(Habere fotoğrafın üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz):



Hiç

Hiç tatmadığım yemekleri tatmak istiyorum bu aralar.

Hiç görmediğim yerleri görmeyi,

Hiç okumadığım yazarların daha önce hiç denk gelmediğim kitaplarını okumayı,

Hiç tanımadığım insanlarla sohbet etmeyi...

Bir şeyler hiçliğin içinden çıkıp gelsin ve hayatım hiç olmadığı bir biçimde değişsin istiyorum artık.